Makine Çevirisi Üstüne – Makineleştirilmiş Çevirmen
Evet, makine çevirisi bazı çevirmenlerin yerini alacaktır. Peki neden? Çünkü bazı metin türleri için çeviri süreci, çevirmenin makineleşmesini gerektirmektedir zaten. Buna en iyi örneklerden biri AB metinleridir. AB Bakanlığı tarafından 2017 yılında İngilizce-Türkçe dil çifti için hazırlanan AB Mevzuatı Çeviri Rehberi’ni incelediğimizde, İngilizce’de AB metinleri için standartlaştırılmış ifade formlarının Türkçe’ye de AB metinleri için standartlaştırılmış halde geçirildiğini görüyoruz. Örneğin, çeviri rehberine göre: “Having regard to the consent of the European Parliament,” ifadesinin Türkçe karşılığı “Avrupa Parlamentosunun Muvafakatını göz önünde tutarak,” olarak belirlenmiştir. Burada altı çizilmesi gerken şey, eşdeğer olarak kabul edilen bu iki ifadenin, bağlam ne olursa olsun değişmezlik göstermesidir. Kısacası “Having regard to the consent of the European Parliament,” ifadesini, bir çevirmen asla ve asla eşdeğerinden, yani “Avrupa parlementosunun Muvafakatını göz önünde tutarak,” farklı bir şekilde çevirmesi kabul ve tolere edilemez. O zaman çevirmenin insan yönünün ne önemi kalıyor ki zaten? Çevirmenin parmak izi nerede? Çevirmen, o zaman AB metinleri çerçevesinde zaten bir makine!
Makine Çevirisi Üstüne – Zaman Makinesi
BDÇ araçlarını kullanan çevirmen arkadaşlarım bilirler, bütün BDÇ araçları kaynak metni segmentlere ayırır ve çeviri süreci segmentler üzerinden işler. Yani çeviride otuz ya da kırk sene kadar geriye götürüyor bizi. Catford’un rank-bound ve unbounded translation olarak tanımladığı çeviri yaklaşımlarına geri döndürüyor. BDÇ araçları kapsamında, söz konusu bu rank karşımıza cümle düzeyi olarak çıkıyor. Kısacası, BDÇ araçları çevirmenleri arayüzlerinin tasarımı üzerinden metne cümle düzeyinden bakan bir algılayışa götürüyorlar. Çevirinin halihazırda makineleştiği, makine çevirisi öncesinde de çevirmenlerin makinleştirildiği metin türlerini bir kenara bırakacak olursak; BDÇ araçlarının cümle bazlı segmente yaklaşımını ilkel bulduğumu, ayrıca söylem analizi ile uğraşan dilbilimci arkadaşlarıma da bir hakaret olarak gördüğümü belirtmek zorundayım. BDÇ geliştiricilerine, biraz önce ayrımını yapmış olduğum metin türleri dışında olmak üzere, çeviri sürecinin metin bütünlüğü çerçevesinde tek bir rank, ki bu bağlamda cümle oluyor, üzerinden işletilemeyeceğinin hatırlatılması gerektiğine inanıyorum.
Makine Çevirisi Üstüne – Soyut Alanda Dikte
BDÇ arayüzü çerçevesinde çeviri sürecine biraz yakından bakalım. Daha önceden BDÇ araçlarının çeviriyi cümlesel düzeye indirgediğini vurgulamıştım. Kaynak metin cümleleri segmentlere ayrılıyor ve her segment bir kutucuğun içinde gösteriliyor; bu kutucukların karşısında da, çeviri süreci sonra erdiğinde ve BDÇ aracı cümleleri kaynak metin formatı uyarınca birleştirdiğinde erek metni oluşturacak çevrilmiş cümle kutucukları var. BDÇ aracına makine çevirisi enjekte edildiğinde, arayüzün söz konusu segmentin makine çeviri çıktısını erek metin kutucuğuna öneri niteliğinde yerleştirdiğini görüyoruz. Bu eylemler dizgesi her ne kadar yararlı görünse de, ortaya çıkardığı çok büyük bir sonuç var. Bir çevirmenin en yaratıcı olduğu an, karşısında çıkan dilsel ögeyi soyut alanlarda kendi bilişiyle eşleştirmesi ve işlemesidir. Yani söz konusu yaratıcılık gerektiren metinler olunca, makine çevirisinin önerileri çevirmenin dilbilimde semiotic ve pragmatic olarak adlandırılan düzlemlerdeki zihinsel işlemlerini olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu çerçevede ortaya sentetik bir söylem, yapay bir metin çıkması kaçınılmazdır.