Tıp Çevirisinde Yanlış Temellendirme
Henüz yeni mezun olduğumda karşıma çıkan ilk metin türü, bir tıp teziydi. Başta terminoloji nedeniyle çok zorlanacağımı düşündüm. Aksine, ortada terminoloji zorluklarına dair tek bir iz bile yoktu. Neden böyle biliyor musunuz?
Tıp konusunda ileri düzey bilgiye sahip olan doktorlarımız, kendi alanlarıyla ilgili kitapları ülkemize kazandırmak istemişler ve bunun için de alanlarında öncülük eden kitapları Türkçe’ye çevirmişler; çevirmen eğitimine sahip olmadıkları için de tıp terimlerini okunuşlarıyla Türkçe’ye aktarmayı kabul edilebilir bir çözüm olarak seçmişler. Ben de gördüğüm tıp terimlerini sesli okuyarak, okunduğu gibi yazarak çevirdim elimdeki metni ve inanır mısınız, kontrol ettiğimde hiçbir terminoloji sıkıntısı çıkmadığını gördüm.
Peki sorun nedir? Sorun şu, benim işim kolaylaştı bir çevirmen olarak; doktorlar da kendi aralarında terminolojiyi günlük hayatlarında kullandıkları için hemen alışıverdiler ama, peki ya yabancı dil bilmeyen halka ne oldu? Siz de benim gibi hastaneye gittiğiniz zaman, doktora soru sorduğunda aldığı cevapın içinde kaybolan milletin efendisi çiftçilerin, kulakları zor duyan emeklilerimizin halini görmüyor musunuz? Ben İngilizce biliyorum, tıp metinlerini de çeviriyorum; o yüzden doktora gittiğimde söylenen her şeyi anlayabiliyorum. Peki ya onlar? Onlara yazık değil mi?
Değerli doktorlarımızın çok temiz niyetlerle çıktığı bu çeviri yolu ülkemize, özellikle doktorlarımıza, çok şey kazandırdı; ama zararları da oldu, bunu siz de biliyorsunuz ama ben yine de bir hatırlatıcı olarak bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.
Gerek tıp olsun gerek hukuk; sevgili profesörler, değerli çalışanlar; lütfen çeviri işini profesyonellere bırakın. Dilimize zarar verdiğinizin farkında olun!